Ülkemiz yolcu taşıma paylarına bakıldığında, karayolu yolcu taşıma payı % 96, demiryolu yolcu taşıma payı ise yalnızca % 2'dir. Demiryollarının, mevcut altyapı ve işletme kosullarının iyileştirilmemesi ve yeni koridorlar açılamaması nedeniyle yolcu taşımacılığındaki payı son 50 yılda % 38 oranında gerilemiştir.
Ülkemiz ulaşım sistemi içerisinde karayolu-demiryolu yük taşıma paylarına bakıldığında, karayolu yük taşıma oranı % 94, demiryolu yük taşıma payı ise % 4'dür. Demiryollarının yük taşımacılığındaki payı son 50 yılda % 60 oranında gerilemiştir.
Ülkemiz ulaşım sistemi içerisinde karayolu-demiryolu yük taşıma paylarına bakıldığında, karayolu yük taşıma oranı % 94, demiryolu yük taşıma payı ise % 4'dür. Demiryollarının yük taşımacılığındaki payı son 50 yılda % 60 oranında gerilemiştir.
Oysaki demiryollarının sadece yük taşımacılığındaki payının artırılması sonucunda, enerji tasarrufu, trafik kazası, yaralı ve ölü sayisı ile hava kirliliğinde azalma söz konusu olmaktadır. Demiryolunun yük taşımacılığındaki payının % 30'lara çıkarılması durumunda; on yıllık dönemde yaklaşık 1.500 kişinin ölümden, 16.000'nin yaralamaktan kurtulacağı hesaplanmıştır.
Şimdi de harita üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'nın sembolik ray haritası ile Fransa'nın ray haritasını bir karşılaştıralım.
"Fransa raylı ulaşım haritası"
Sonuç: Bir an önce raylı ulaşıma ağırlık verilmeli. Boş yere kamyonlarla şehirler arası yük taşımacılığı gerçekleştiriliyor. Bunun yerine trenleri kullanabilsek hem enerji tüketimimiz, hem trafik kazalarının sayısı, hem de hava kirliliği azalacak. Bu ülkede ulaştırma bakanlığı ne iş yapar? Hızlı tren yaptık diyip de adam öldürmekten başka?!
"Az ve Öz"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder